SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MARUZ KALDIKLARI ŞİDDET EYLEMLERİ YÖNÜNDEN KAMU GÖREVLİSİ SAYILMALARI !
Geçmişte sağlık çalışanlarına kamu – özel kuruluş ayrımı yapılmakta ve özel sağlık kuruluşu çalışanları maruz kaldıkları şiddet eylemleri yönünden, kamu görevlisi sayılmayıp basit suç olarak yaptırıma tabi tutulmaktaydı.
Temel Sağlık Hizmetleri Kanunu’na getirilen Ek 12. Madde ve ek fıkralarına göre;
Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu, CMK 100. Maddesi kapsamında tutuklama nedeni varsayılan suçlardan olmuştur.
Yapılan düzenleme ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanmasında kamu görevlisi sayılmaktadır.
Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalanır ve gerekli işlemleri yapılarak Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilir. Cumhuriyet savcısı adli işlemleri tekemmül ettirir. Bu suçların soruşturmasında, kolluk tarafından müşteki, mağdur veya tanık olan sağlık personelinin ifadeleri işyerlerinde alınır. Bu fıkra hükmü, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlar hakkında da uygulanır.
Bu kapsamda, Kamu veya Özel Sağlık Kuruluşu ayrımı yapılmaksızın, sağlık çalışanlarının görevleri sebebiyle maruz kaldıkları şiddet eylemleri, kasten yaralamanın nitelikli halini oluşturmaktadır.
Soruşturma sürecinde gerek mağdurun gerekse tanıkların karakola/savcılığa giderek görevini aksatmalarına sebep olmaksızın ifadelerinin işyerinde/sağlık kuruluşunda alınması suretiyle soruşturma tamamlanabilmektedir.
Yasa koyucunun bu düzenlemesi ile sağlık hizmetleri aksamadan, sağlık çalışanlarının maruz kaldıkları şiddet eylemleri yönünden adli işlemler yürütülmektedir.
Maruz kalınan şiddet eylemi neticesinde ayrıca maruz kalınan eylemin niteliğine göre maddi-manevi tazminat talebinde bulunmaları yargı yoluyla mümkündür.
BALANTEKİN HUKUK BÜROSU
31.03.2020